Neden Avukata İhtiyaç Duyulur? 11.04.2024 (22.43)
1- Vatandaşların Türk Kanunlarındaki hak düşürücü süreleri tamamen bilmeleri mümkün değildir. Kanunlarımıza göre birtakım sürelerin geçmesi halinde, dava açma ya da tazminat isteme gibi bazı taleplerin ileri sürülmesi bir daha mümkün olmamaktadır. Kimse, “kanunları bilmiyordum” diyemecekleri ve bu ifadelerinin mahkemede dinlenmeyeceğinden geri dönüşü olmayan hak kayıplarına neden olabilmektedir. Dilekçede yazılması unutulan faiz türü talebi gibi...
2- Kulaktan dolma ve görgüye dayalı olan bilgiler veya yaşanmışlık tecrübelerinin kaynak olduğu bilgiler doğru değildir. Kaynağını Türk Kanunlarından ya da Yargıtay kararlarından almayan bilgiler kulaktan dolma ya da yaşanmışlıklara dayalı olan bilgilerdir. Bu tür bilgilere hukuki düzlemde itibar edilmez, dinlenemez.
3- Arzuhalcilere yazdırılan dilekçelerden ötürü birçok insan farkında olmadan bazı haklarından arzuhalcinin yazdığı dilekçede feragat etmektedir ve bazı hukuki durumlarda dilekçede yazılmayan talebin ileri sürülmesi mümkün olmayabilir.
4- Vatandaşların “masraf” kelimesinden anladığı avukatın istediği para olarak bilmektedir. Oysa ki masraf, davayı avukat takip etmese bile yapılacak olan harç, vergi ve gider avansından ibarettir. Bunlar devletin alacağıdır.
5- Vatandaşlar elektronik ortamdan kolayca yapılabilecek işlerin bile, yöntemini bilmediklerinden adliyelerde zaman kaybetmektedir.
6- Hukukçu kimliği olanlar dışındaki şahısların kimliklerine itibar edilip, hukukçu olmayan kişiler tarafından vatandaşlar bilgi eksikliğinden dolayı dolandırılabilmektedir. Vatandaşlar karşılaştığı bir kimsenin gerçekten avukat olup olmadığının nasıl anlayacaklarını bile bilmemektedir. Hâlbuki Türkiye Barolar Birliği internet sitesinden “Avukat Arama” kısmından ad ve soyadı doğrulaması ile şahsın gerçekten avukat olup olmadığını doğrulamak 1-2 dakika sürmektedir.
7- Avukatlar hiçbir zaman doğrudan borçluyu sürekli olarak arayamaz. Bu konuda disiplin kurulu kararı bulunmaktadır. Hakim veya savcılar sanık ya da şüpheliyi hiçbir zaman doğrudan telefon ile arayamaz ve aramazlar. Vatandaşlar bu durumda bile ne yapacağını bilememekte, dolandırıcılar tarafından kolaylıkla avlanmaktadır.
8- Avukatlar davanın tarafı değildir, sadece davalı ya da davacı kişinin vekalet verdiği bir yargı çalışanıdır. Hakim ve Savcıdan farklı olarak devlete bağlı olarak çalışmazlar ama kanunen avukatlar kamu görevlisidir. Davacı ya da davalının şahsi kişiliği avukattan tamamen ayrıdır.
Av. Fatih Emre CANSU
f.emrecansu@gmail.com
1- Vatandaşların Türk Kanunlarındaki hak düşürücü süreleri tamamen bilmeleri mümkün değildir. Kanunlarımıza göre birtakım sürelerin geçmesi halinde, dava açma ya da tazminat isteme gibi bazı taleplerin ileri sürülmesi bir daha mümkün olmamaktadır. Kimse, “kanunları bilmiyordum” diyemecekleri ve bu ifadelerinin mahkemede dinlenmeyeceğinden geri dönüşü olmayan hak kayıplarına neden olabilmektedir. Dilekçede yazılması unutulan faiz türü talebi gibi...
2- Kulaktan dolma ve görgüye dayalı olan bilgiler veya yaşanmışlık tecrübelerinin kaynak olduğu bilgiler doğru değildir. Kaynağını Türk Kanunlarından ya da Yargıtay kararlarından almayan bilgiler kulaktan dolma ya da yaşanmışlıklara dayalı olan bilgilerdir. Bu tür bilgilere hukuki düzlemde itibar edilmez, dinlenemez.
3- Arzuhalcilere yazdırılan dilekçelerden ötürü birçok insan farkında olmadan bazı haklarından arzuhalcinin yazdığı dilekçede feragat etmektedir ve bazı hukuki durumlarda dilekçede yazılmayan talebin ileri sürülmesi mümkün olmayabilir.
4- Vatandaşların “masraf” kelimesinden anladığı avukatın istediği para olarak bilmektedir. Oysa ki masraf, davayı avukat takip etmese bile yapılacak olan harç, vergi ve gider avansından ibarettir. Bunlar devletin alacağıdır.
5- Vatandaşlar elektronik ortamdan kolayca yapılabilecek işlerin bile, yöntemini bilmediklerinden adliyelerde zaman kaybetmektedir.
6- Hukukçu kimliği olanlar dışındaki şahısların kimliklerine itibar edilip, hukukçu olmayan kişiler tarafından vatandaşlar bilgi eksikliğinden dolayı dolandırılabilmektedir. Vatandaşlar karşılaştığı bir kimsenin gerçekten avukat olup olmadığının nasıl anlayacaklarını bile bilmemektedir. Hâlbuki Türkiye Barolar Birliği internet sitesinden “Avukat Arama” kısmından ad ve soyadı doğrulaması ile şahsın gerçekten avukat olup olmadığını doğrulamak 1-2 dakika sürmektedir.
7- Avukatlar hiçbir zaman doğrudan borçluyu sürekli olarak arayamaz. Bu konuda disiplin kurulu kararı bulunmaktadır. Hakim veya savcılar sanık ya da şüpheliyi hiçbir zaman doğrudan telefon ile arayamaz ve aramazlar. Vatandaşlar bu durumda bile ne yapacağını bilememekte, dolandırıcılar tarafından kolaylıkla avlanmaktadır.
8- Avukatlar davanın tarafı değildir, sadece davalı ya da davacı kişinin vekalet verdiği bir yargı çalışanıdır. Hakim ve Savcıdan farklı olarak devlete bağlı olarak çalışmazlar ama kanunen avukatlar kamu görevlisidir. Davacı ya da davalının şahsi kişiliği avukattan tamamen ayrıdır.
Av. Fatih Emre CANSU
f.emrecansu@gmail.com
Son düzenleme: